BLACKPINK ‘in sempatik ve güzel vokalisti Jisoo‘nun, ELLE Kore Ocak 2021 baskısının kapak modeli olacağı haberini sizlerle (burada) paylaşmıştık . Bu yazımızda, röportajda Jisoo‘nun verdiği cevapları yüksek kaliteli fotoğraflar eşliğinde sizlerle paylaşıyoruz.
Soru-cevap faslına geçmeden, bugün yayınlanan röportaj tanıtım fragmanına bir göz atalım isterseniz:
İşte sorular ve yanıtları:
“BLACKPINK: Light Up The Sky (Gökyüzünü Aydınlat)” adlı NETFLIX belgeseli, dört BLACKPINK üyesinin ilk basın konferansında yan yana durduğu bir açılış sahnesiyle başlıyor. Bu sana çok şey hissettiriyor olmalı.
Evet, bu çok doğru. Aslında sadece o değil, dünya turumuzdan gözümün önüne gelen görüntüler de aynı şekilde. Geriye dönüp baktığımda gerçekten rüya gibi geliyor. Bazen nostalji beni gerçekten de büyüler… Ancak kaçırdığım şeyleri de düşünmüyor değilim…
Bu belgesel aynı zamanda, BLACKPINK örneği üzerinden Kpop idollerinin hikayelerine ışık tutan bir yapım. Bir belgesel çekme fikrini öğrendiğinizde tepkiniz ne oldu? Böyle bir belgesel yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşündün mü mesela?
Bunu ilk duyduğumda, “Bir belgeseli deneyimlerimizle ve küçük hikayelerle doldurabiliriz miyiz acaba” diye biraz endişeliydim açıkçası. İnsan merak ediyor tabi. Fikir aklımda biraz yerleştikten sonra, ilk çıkışımızın üzerinden sadece 4 yıl geçmesine rağmen, stajyer olduğumuz dönemi de dahil ederseniz, neredeyse 10 yıldır deneyim biriktirdiğimizi düşünmeye başladım. Şimdi, geriye dönük olarak belgeselin yaratılış sürecine ve ortaya çıkan yapıma baktığımızda, kesinlikle anlamlı bir fikirmiş diyorum rahatlıkla! Bugüne kadar ne dilediğimize ve ne tür hayaller başardığımıza dönüp bakmak için harika bir fırsat bulduk.
Bu ELLE ile yapılan ilk işbirliğiniz değil. Kısa bir süre önce ELLE USA için bir kez daha “Kapak Yıldızı” oldunuz. Çekim nasıl gitmişti orada?
Kesinlikle nadir bir deneyimdi! Çekimden önce biraz endişeliydim. Ancak çekim başladığında doğal olarak çekimin akışına odaklandım. Kendimi çok rahat hissettiğim bir video röportajıydı (haberi burada). O çekimlerde, bize bir kelimeyi hatırlattıkları ve bizim hemen aklımıza gelen o kelimeyle bağlantılı ilk şarkıyı söylememiz gereken “İlişkili Şarkı” bölümü de çok eğlenceliydi. [Bu bölümü aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz].
9 milyon kez görüntülenen videodan bahsediyor olmalısınız! Bugün CARTIER için buradasınız. Bugün filme aldığınız lüks eşyaları günlük rutin hayatınızda giyer misiniz?
Resimde ilk gördüğümde, üzerinde kocaman bir mücevher taşıdığı için biraz abartılı duracağını düşünmüştüm. Ama gerçekten giydiğimde, sıradan görünümüme oldukça iyi uyduğunu gördüm. CARTIER’ler hem rahat hem de şık bir giyim eşyası olması açısından çok iyiydi. CARTIER marka olarak uzun bir geçmişe sahip ve bu nedenle kendi geleneğini oluşturmuş bir marka. Sanırım bu geleneği ve atmosferi, benim tarzımla birleştirip yeni bir sinerji yarattım!
[Jisoo ‘nun ne kadar iyi bir model olduğuna ve öne çıkan markalara kendi havasını nasıl kattığına daha önce defalarca şahit olduk. Örneğin DIOR çantalar ve kıyafetlerle onu gördüğümüzde (yazımız burada) veya Versace elbiseyi top-modellere taş çıkarırcasına taşırken… (ilgili haber)]
Bu tür aksesuarları seçmek için kendi kriterlerin var mı?
Rastgele bir modelde iyi göründüğü için bir ürünü satın almaktansa üzerimde iyi görünecek ürünleri seçmeye daha meyilliyim. Belirli zamanlarda bir ürüne bakarsınız ve bunun size yakışacağını anlarsınız. Bu tür parçaları dahi zaten sahip olduğum ürünlerle kombinleyebileceğimi düşünürsem tercih ederim. Geriye dönüp baktığımda, eşyalarımın çoğunun bu şekilde seçildiğini görüyorum.
Moda ve stil, müzik hissini iletmek için oldukça güçlü araçlardır; belki de en güçlüsü. Bu gücü ne zaman anladınız?
İlk günlerimden beri her zaman stilin gücünü hissetmişimdir. Şarkının kendisi elbette önemlidir, ancak asıl gücü yaratan koreografi, makyaj, saç stili ve şarkının yarattığı hava arasındaki tutarlılıktır. Tüm bunlar aynı dili konuştuğunda, her üyenin cazibesi bir bütün olarak parlar!
Albüm promosyonu döneminizi veya realite şovunda 24/364 neler olup bittiğini gözlemlediğimde, dört kişilik bir grup olarak, yani tüm üyelerle birlikte gerçekten mutlu görünüyorsunuz. Grup arkadaşlarınızla zamanınızı nasıl geçiriyorsunuz?
Grup arkadaşlarımla birlikteyken kendimi gerçek bir BLACKPINK gibi hissediyorum, yalnız olduğumdan çok daha fazla. Onlarla beraberken kendime daha çok güveniyorum ve tereddüt etmeden hareket ediyorum. Aynı yolda düşünen ve yürüyen başka üç arkadaşım daha olduğunu bilmek bana cesaret ve güç veriyor. Aynı zamanda, çok eğlenceli anlarımız da var!
“THE ALBUM” ü ilk aldığınızda neler hissettiniz?
İlk albümümüz olduğu için çok heyecanlandım. BLINK’in bu albümü dinledikten sonra nasıl hissedeceğini düşündüm. Onlara hemen göstermek istedim. Bu kişisel olarak, pek çok açıdan, sımsıkı bağlandığım, kendime çok yakın bulduğum bir albüm oldu. Bu yüzden birçok insanın da beğenmesini umuyor ve diliyordum.
Albümdeki sekiz şarkı BLACKPINK’in kimliğini temsil ediyor gibi görünüyor.
Pek çok insan bu albümü yapmak için çok çalıştı ve çok uzun süre çalıştı. Üzerinde çok çalışsam da albümü tamamladıktan sonra biraz hayal kırıklığı hissettim. Albümün diğer tüm katkı verenleri de bu “hayal kırıklığı” hissi (haha) üzerinde hemfikir oldular. O noktada fark ettim ki her şarkı ve her küçük ayrıntı için ayrı ayrı çok çalıştık.
“Lovesick Girls” parçasının şarkı sözlerine katkıda bulundunuz. Bu katkıdan memnun kaldınız mı?
İlk albümümüze katkıda bulunduğum için gurur duydum. Hepimizin sayısız duyguları ve hisleri vardır. Şarkıya katıldığımda “Bu şarkıyı dinlediklerinde nasıl hissederler acaba? Keşke kendilerini onunla ilişkilendirebilseler” diye düşünüyordum.
“You Never Know” adlı son parça, sanki BLACKPINK’in otobiyografisiymiş gibi geliyor.
Bu şarkı her dinlemede kalbimi hareket ettiriyor! Şarkı sözlerinin, kendimi güçlü bir şekilde ilişkilendirebileceğim birçok bölümü var ve şarkının her dizesi anlamlı ve güzel. Bu benim için rahatlatıcı bir şarkı.
Çekici bir şekilde zengin ve gerçekten derin bir sesin var. Bir vokalist olarak güçlü yönlerin nelerdir?
Bu benim kişisel görüşüm, ancak bence hafif boğuk vokallerle birleşen benzersiz bir tonunuz varsa, bir vokalist olarak oldukça avantajlısınızdır. Bu tek kez bile dinlense hemen fark edilen sıra dışı bir sestir. Ancak, bana göre, sesim kesinlikle kendi sesime, yani bana benziyor, sesimi çok fark edemiyorum! (hahahah).
Resmi şık elbiselerden sokak stiline, bugün sette çeşitli stilleri hiç tereddüt etmeden denedin ve kendine yakıştırmayı bildin. Senin için bile zorlayıcı olan bir şey var mı?
Çalışırken, daha önce hiç yapmadığım yeni şeylerle sık sık karşılaşıyorum. Yeni şeyler her seferinde yeni bir meydan okuma anlamına gelir ama asla “Bu sefer zor olacak” diye düşünmüyorum. Herkes bazı şeyleri ilk kez yaşıyor; ancak süreci bir kez tamamladığınızda, o deneyim sizin “deneyimler ve beceriler setinize” eklenir. Senin olur! Bu yüzden yeni zorlukları, daha önce sahip olmadığım yeni beceriler kazanmak için mükemmel bir fırsat olarak görüyorum. Bu açıdan düşünürseniz, zorluklarla ilgilenmeden her yeni şeyin tadını çıkarırsınız! [Şu cevabın azametine bakın…]
“Doğduğundan beri çalışkan” olduğunu duydum; yani sıkı çalışmak sizin için doğal bir olay. Bu, kendiniz için bir hedef belirledikten sonra nasıl hızlı bir şekilde ilerleyeceğinizi bildiğiniz anlamına mı geliyor?
Nasıl bir hedef belirleyeceğimi ve bunun için nasıl gideceğimi bilmek yerine, belirli bir yönde hareket etmem gerektiğinde “korkusuzsa ve kararlı şekilde ilerlemekte” iyi olduğumu düşünüyorum. Hedefime götürecek yolun ipeksi ve pürüzsüz olacağının garantisi yok. Ama buna da ihtiyacım yok; hedefime koşmaktan korkmuyorum. Sanırım bu benim güçlü yanım. [Lovesick Girls MV‘de koşma olayı cuk oturan bir sahne olmuş demek ki Jisoo için… Zaten oradaki sahneleri çok özeldi, (buradaki) yazımızda detaylı olarak ele almıştık).
Büyüdüğünüzü ve olgunlaştığınızı size en çok düşündürten durum neydi?
Sanırım sıkı çalıştığım her an olgunlaşıyorum. Çabalarınızın sonuç ürettiği an bir gün gelecek. Ne zaman gerçekten çaba göstersem, en azından bir hayranım sıkı çalışmamı görüp takdir ediyor. Başarı duygusu, devam etmem için benim nihai itici gücümdür!
Eminim grup arkadaşlarınız, diğer arkadaşlarınız ve ailenizden biraz farklıdır. Onlarla paylaştığınız belirli hikayeleriniz veya birbirinize verdiğiniz sözler var mı?
Çok konuştuğumuz bir hikayemiz var. Gelecekte, geriye dönüp baktığımızda, harika müzikler yaratan ve çok sayıda insana ilham veren bir grup olarak bilinmek istiyoruz. Bu mesela sahne performansımız veya tarzımızla olabilir. Umarım harika insanlar olarak anılarda yer ediniriz. Umarım daha iyisini başarmaları yönünde onları etkileyebiliriz. Her zaman grup arkadaşlarımla birlikte kendimizi buna adamamızı isterim.
Çok fazla rekor kırıyorsunuz, ancak özünde sizi BLACKPINK’te toplayan şey, şarkı söylemeyi ve dans etmeyi seven dört kız olmanız. Sahneye olan özlem duygusuna nasıl ayak uyduruyorsunuz?
Birkaç nedenden dolayı, sahnede performans sergileme fırsatları önemli ölçüde azaldı, ancak bu yeni durumda hayranlarımızla iletişim kurmak ve onlara ulaşmak için yenilikçi yollar bulmaya çalışıyoruz. Yıl sonunda “The Show” adlı bir çevrimiçi konsere (detaylar ve bilet nasıl alınır burada) hazırlanıyoruz [yılbaşı nedeniyle iyice katılaşan COVID kısıtlamaları nedeniyle konser 31 Ocak 2021’e ertelendi, detaylar için buraya bakabilirsiniz]. Yine de, BLINK ile doğrudan iletişim kurabileceğim ve onların sevgisini ve desteklerini doğrudan hissedebileceğim, gerçek sahnede performans sergilemeyi çok özlüyorum. İzleyicilerinizin nasıl çoştuğuna şahit olduğunuzda ve onları size eşlik ederken dinlediğinizde bambaşka bir enerji hissediliyor!
Yıl sonu gelip bir sonrakini karşılama vaktimiz geldi, yeni yıldan beklentileriniz neler?
İlk albümümüz BLINK ile çeşitli şekillerde tanışmamızı sağladı. Yıl boyunca diğer sanatçılarla işbirliği yaptık [Lady Gaga ile söyledikleri Sour Candy yılın en iyi işbirliği ödülünü aldı, ayrıntılar burada, hatta bir Sour Candy MV bile yolda olabilir. Umarım 2021 daha rahatlatıcı ve neşeli geçer. Şu anki kadar kısıtlı kalırsak, BLINK ile aynı yerdeymişiz gibi hissetmemize olanak tanıyan yeni, yenilikçi yollar bulmayı düşünüyor olacağım.
