BLACKPINK için NETFLIX tarafından yapımcılığı üstlenilen “Light Up the Sky” belgeseli 14.10.2020 tarihi itibari ile, yani bugün, yayında artık. Sizlerle, bir gün öncesinde gerçekleştirilen Basın konferansında, BLACKPINK üyelerinin yaptığı samimi açıklamaların öne çıkan kısımlarını paylaşmak istedik. İşte röportajda konuşulanlar:
[Röportajı yapan:] Belgesel yayınlanmak üzere, nasıl hissediyorsunuz?
Rose: Grup üyeleri olarak hepimiz Netflix’te bir çok farklı şeyi seyrediyoruz. Orada bir belgeselimiz olması onur verici. Aynı zamanda tüm dünyadan, çok fazla sayıda kişi seyredecek belgeselimizi, bu muhteşem bir şey. Çok heyecanlıyız. Aslında, baya baya gerginiz.
Netflix kullanıcıları giriş ikonu olarak 4 kızdan birini seçebilecek. Nasıl hissediyorsunuz bu konuda?
Lisa: İnanamıyorum, buna bayıldım. İkonumu hemen değiştirmek için sabırsızlanıyorum.
Neden böyle bir belgesel fikrine evet dediniz?
Jennie: Biz her zaman, sürekli, hayranlarımıza ve topluma daha yakın olma yolları üzerinde kafa yoruyoruz. Caroline Suh [Belgeselin yapımcısı] ile çalışırken doğru insanı bulduğumuz düşündük ve tereddüt edecek hiçbir neden yoktu. Belgeselin yayınlanmasını dört gözle bekliyoruz.
Jisoo: Her şeyden önce, Taylor Swift, Beyonce, Lady Gaga gibi küresel sanatçılarla aynı çizgide yürüyor olmak onur verici. 4 kız olarak uzun bir yol kat ettik biz de ve kendimizi hayranlarımıza daha fazla göstermeye, paylaşmaya devam edeceğiz.
Jennie: Kendimizin bile unuttuğu zamanlara geri gidebildik belgesel vesilesiyle… BLACKPINK‘in ışıltılı sahnesini mümkün kılan onca sıkı çalışmayı sizlere göstermek istedik. Aynı zamanda sizinle daha önce paylaşma fırsatımızın olmadığı saklı kalmış bazı samimi şeyleri de paylaşmak istedik.
Jisoo: Belgeselde BLACKPINK‘in Coachella performansının kamera arkası görüntülerini de var. Dikkatle izleyin.
Rose: Dördümüz de röportaj sırasında içimizi dışa açmayı başardık [“Bir ben vardır bende, benden içre” dediği gibi Yunus Emre’nin] ve bazı samimi düşüncelerimizi paylaştık. En rahat ettiğimiz dilde konuştuk… O yüzden belgeselde birçok farklı dilde konuşulduğunu göreceksiniz.
Rose: Gerçekten samimi olduğumuzda ve gerçekten kendimiz olduğumuzda… Utanılacak bir şey ama biraz ağlamak durumda kaldım. Umarım hayranlarımız bunu maruz görürler.
Lisa: Arkamızda bizi takip edip duran bir kamera ekibinin olması önce garip geliyordu ama zamanla buna alıştık. Caroline Suh, sağolsun, belgeselin yapım sürecinin bizim için rahat geçmesine fazlasıyla destek oldu.
Belgeselin çekim sürecinde aranızdaki bağ daha da güçlendi mi?
Jennie: Yeniyetme dönemimizden [“teenager” dönemi, literatürde 13 yaşından itibaren başlar 19’a kadar devam eder] bu yana birlikteyiz biz; şimdi 20’li yaşlarımıza geldik. Birbirimizin büyümesi izleyebildik ve yolculuğumuz boyunca da tüm duyguları paylaşabildik.
Jennie: Biz bir aile gibiyiz ama çalışırken bile aramızda özel bir bağ oluyor. Belgeseli çekerken daha oyuncu, daha eğlenceli taraflarımızı ortaya çıkabildik. Bu ilişkimizi daha da güçlendirdi; ilişkimizin geleceği hakkında düşünmeye itti bizi.
Jisoo: Teddy her birimizi çok iyi tanıyor ve birbirimize söylemek durumunda olduğumuz şeyleri dinliyor. Bu sayede müziğimizin gelecekti yönüne bunu yansıtabiliyor. Onun bizim 5. grup üyemiz olduğuna inanıyorum. [Teddy Park, YG yapımcısı, 42 yaşında, karizmatik, sevecen]
Rose: Caroline Suh bizle sürekli olarak iletişimde kalıp kendimizi rahat hissetmemizi sağladı.
Caroline Suh: Bu belgeselden önce K-pop hakkında fazla bir bilgim yoktu. Yeğenim K-pop hayranıdır, oradan biraz biliyordum. BLACKPINK’in müziklerini dinleyerek ve “BLACKPINK House” izleyerek BLACKPINK dünyasını balıklama daldım.
Caroline Suh: BLACKPINK üyelerinin nasıl bir araya geldiğinin hikayesini anlatmak istedik ve kızları BLACKPINK’e götüren patikalarının hikayesini ortaya koymak istedik. Yolculukları ile ilgili düşüncelerini de grup üyelerinin gözünden, onların bakış açısından anlamak ve sunmak istedik.
Caroline Suh: BLACKPINK’in Lady Gaga ile işbirliği süreci belgeselin çekimlerine denk gelmişti. “Sour Candy” daha yayınlanmadan önce ben de dinleme fırsatı bulmuştum ben de [Nasıl da gururla söylüyor. Masum paparazzi hissiyatı bu. Bodrum katta aldığınız nefese bile boğaz havası lezzetindedir].
Her zaman reality şovlarına konuk olmuyorsunuz sonuçta. Belgesel çekimlerinde zorlandınız mı?
Lisa: Özel olarak zorlandığımız bir durum oluşmadı. Ziyadesiyle eğlendik. Yarın için çok sabırsızlanıyoruz. Gergin bir bekleyiş, umarım izleyenler beğenir.
Rahat hissetmediğiniz, kendinizden şüphe duyduğunuz konuları topluma karşı açık açık konuşmak nasıl bir duygu hissettirdi size?
Jisoo: Biz bu projeye başlarken, daha özel, daha derinde kalan, daha samimi taraflarımızı göstermek istiyorduk zaten. Kalp kalbe karşı, birbirimizi daha derinden tanımayı başardık. Kendimizden daha fazla şeyi BLINK’lerle paylaşmak istedik. Bunu cidden istedik. Bu bizim için de gerçekten gerekliydi.
BLACKPINK hakkında belgesel çekim sürecinde ne öğrendiniz?
Caroline Suh: Kazandıkları başarı için büyük zorlukları aşmaları gerekmiş. Asla kolay kazanılan bir başarı değil bu. Her bir grup üyesi son derece kararlı, azimli ve rüyalarının arkasından giden, bunun için azami derecede emek veren insanlar.
Çıraklık (trainee) yıllarınızdaki size, bugünkü haliniz olarak ne söylerdiniz?
Jennie: Birey birey dördümüz de BLACKPINK üyeleri olarak ne başarmamız konusunda çok açık bir hedefe, nedene ve farkındalığa sahipti. Bu hedefe ulaşmaya doğru attığımız her adımda, hiçbirimizin yorgun düşüp geride kalmamasını sağladık.
Jennie: Bu işte hep bilikteyiz. Hepimizin farklı stili, farklı güçlü yönleri var… Ama bunu uyumlu hale getirmeyi öğrendik. Hedeflerimize ulaşmak için, aramızda etkin bir iletişim mekanizması sağlama adına bu gerekliydi.
Jennie: Kendi çırak halime şunu derdim: Çalışmaya devam et, sürecin tadını çıkar. Çünkü sen BLACKPINK’in içinde olacaksın.
Caroline Suh: YG Entertainment‘a benimle arşiv videoları paylaştıkları için teşekkür ediyorum. Kızlar da benimle çok özel fotoğraf ve videolarını paylaştılar, sağ olsunlar.
Arşiv fotoğraf ve vidolarının kullanılmış olması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Jisoo: Bundan büyük keyif alacağım. Sabırsızlıkla izlemeyi bekliyorum.
Bu belgeseli izleyecek olan ve bir sonraki BLACKPINK olma hayali kuranlara ne tavsiye edersiniz?
Lisa: Her daim kendinize güvenin. Kendinize dikkat edin ve kendinizi sevin.
Belgeselden aklınızda yer eden anlar nelerdir?
Rose: Eski görüntüleri izlemek çok eğlenceliydi. Özellikle de birbirimize şaka yaptığımız, takıldımız anların görüntüleri.En çok aklımıza kazınan görüntüler bunlardı sanırım.
Jennie: Belgeseldeki röportajlar öncesinde çok çok gergindim. Konuşmaya başlayınca, kendim hakında ve diğer bir çok konu hakkında ne çok şey anlattığımı fark ettim.
Jisoo: Daha biz de belgeselin bitmiş, tek parça halini görmedik. Fragmanda söylediğim bir cümlenin bu kadar konuşulması bana çok komik geldi.
Lisa: Beni aklımda kalan sahne, hani hep birlikte oturmuşuz ve çocukluk videolarımız izliyoruz, işte o sahne. Rose’un çocukluğu en etkileyici olanıydı. Hemen yarın olsa keşke!
(Suh’a) BLACKPINK’in sizi en çok etkileyen özelliği ne oldu?
Caroline Suh: Birbirilerine çok ciddi destek oluyorlar. Onlarla geçirdiğim süre boyunca bunu çok net olarak gözlemledim.
Birlikte nasıl değiştiniz ve birbirinizden neler öğrendiniz?
Jisoo: Hem iç benliğimiz hem de dış benliğimiz açısından ciddi olarak büyümeyi başardık. Coachella… bu performansın videosunu seyrederek pratik yapıyoruz. Bu çok önemli bir hatıra bizim için. Geçmişte kendimiz için önemli şeyler başarmışız.
Jisoo: Hayatımızda bir çok şey değişti ama kendimize koyduğumuz hedefler değişmedi.
Jisoo: Bazen gerçekten de çok yoruluyoruz. Bir araya geldiğimiz he an, birbirimize aynı hedefe yürüdüğümüzü hatırlatıyoruz ve bu bize devam edecek gücü sağlıyor. Grubumuzda ciddi bir sinerji var.
Jennie: Takım oyunu çok muhteşem bir şey. Birbirimizin gözlerine baktığımız anda birbirimiz için, takım için ne yapmamız gerektiğini anında anlıyoruz [Jennie duygusallaşıyor bu noktada]. Biz takım oyununu iyi başardığımız için hayranlarımıza da pozitif enerjimiz yansıyor.
Normal yaşamlarınızdan (ünlü olmadan önceki) özlediğiniz şeyler neler?
Rose: Çıraklık yıllarımızdan beri birlikte büyüdük. Yani çok küçük yaştan beri [Rose kibarca başka hayat mı yaşadık diyor] birlikteyiz. Her şey eski zamanlarla aynı gibi. Eskilerden bir çok şey hala içimizde saklı.
Basının sorusu: Geleceğe dönük hedefleriniz neler? 2021’de, on yıl sonra nasıl bir BLACKPINK göreceğiz?
Jisoo: İlk full albümüzü yayınladık ve kendi sınırlarımızı zorlamaya devam edeceğiz. Dünyaya göstermek istediğimiz şeyler konusunda çok düşündük. Müzik artık sanatın uzantısı haline geldiği için biz de hayranlarımıza bunun en güzel örneklerini sunma istiyoruz. Bu anlamda, belgesel bunun ilk adımlarından birini oluşturuyor.
Jisoo: … 10 sene içinde, umuyorum hala BLACKPINK oluruz… Yapacağımız yeni şeylerle ilgili konuşmalarımızı hayal edebiliyorum.
Burada röportaj sonlanıyor. Lisa son olarak “Umarım Netflix girişi ikonu olarak beni seçersiniz” diyerek herkesi güldürüyor.
İşte Basın konferansının “Director’s Cut” (Yönetmen kesiti) görüntüleri:
İşte Basın Konferansının Uzun Versiyonun Görüntüleri:
