BTS Jin: “Plan yapmıyorum, paşa gönlüm ne isterse onu yapıyorum!”

BTS’ten diğer grup arkadaşları gibi Jin de Weverse Magazine‘in BE albüm geri dönüşü ile ilgili sorularını cevaplamıştı. Bugün de Jin’in doğumgünü. Nice yaşlara diyoruz öncelikle. Söz konusu röportajdan hareketle Jin’den konuşmanın en uygun anlarındayız… Hadi başlayalım!

“Stay” adlı parçanın söz yazarlığından bahsetmesi istendiğinde; Jin parçanın “Hepsi bir rüya mıydı?” dizesiyle açıldığını hatırlatıp, bu temayı kendisinin bulduğunu ve önerdiğini ifade ediyor. RM ile birlikte kotardıkları bu parçanın sözlerini pandeminin başlangıcından iki üç ay sonra yazmaya başlamışlar. Jin açık sözlü bir şekilde çok güzel özetliyor: “Yıllardır hayranlarımızla konserlerde iç içe olmaya, dünyanın bir köşesinden  diğerine akıp gitmeye çok alışmışız. Sonra bir anda ARMY’lerle olan anılarım sanki bir rüyaymış gibi geldi. O meşguliyetlerle dolu hayat birden uçup gidince içimde anlamsızlık ve güvensizlik duyguları çok hızlı bir şekilde büyümeye başladı. Acaba bir daha bir araya gelemeyecek miydik?”.

Röportajın sonlarına doğru bu ilk kısımla bağlantılı önemli bir tespitte daha bulunuyor Jin. Diyor ki, “RM cepteki chat grubumuza yazmış, birinciymişiz; ama ben pek çoşku hissedemedim, sanırım sevenlerimizden uzak olduğumuz için, onları göremediğim için… İnsanların karşısında performans göstermekle sadece kameralar karşısında performans göstermek arasında dağlar kadar fark var! Tekrar ARMY ile buluştuğumda ağlar mıyım bilemiyorum, çünkü tam olarak hissedeceğim duygu ‘eve dönmüş olma‘ duygusu olacak. O an çok büyük bir ‘huzur’ hissedeceğimi sanıyorum”

Jin BE albüm ön-tanıtımlarında neden mücevherlerle dolu bir oda tasarlamayı seçtiği sorusuna “Ben aklıma eseni yapmayı seven biriyim. O dönem mücevherler ilgimi çekiyordu, bunu seçtim. Bu sene pandemiyle birlikte ne istediğim ve neleri yapmak istediğim üzerine düşünmek için daha fazla zamanım oldu. Yeni şeyler denemek için de öyle; örneğin piano çalmak, oyun oynamak, oyun oynamayı bırakmak, farklı insanlarla tanışmak. Ama hala “gerçekten ne istediğimi” bildiğimi söyleyemem!

İş kısmı dışında kendim hakkında fazla düşündüğümü söyleyemem. Spesifik bir anda benim ne ilgimi çekiyorsa onu yapıyorum. Bence kendime karşı dürüst davranmış da oluyorum böylece. Ben düşünen birinden ziyade hisseden biriyim. Bazıları gelecek için planım olması gerektiğini söylüyor ama benim böyle bir planım falan yok! Paşa gönlüm o an ne istiyorsa onu yapıyorum.

Röportajı yapan kişi, bu son sözünüzü biraz açar mısınız diye sorduğunda Jin “Ben gerçek anlamda bugünde, şu anda yaşayan biriyim. Anı yaşarım. Geçmişi unuturum, gelecek için de kendime stres yapmam. Önemli kişi ve anılarımı unutmuyorum ama geçmişte yaşadığım zorlukların ve kötü anıların hepsini unuttum bile! Geçmişte olan iyi bişey için de aynı şey geçerli. Ne kadar büyük olursa olsun, geçmişte yaşadığın bir mutluluka sürekli avunamazsın. Ben geçmiş ve gelecekle ilgilenmeyip anı yaşayarak kendime karşı daha dürüst olduğumu düşünüyorum.

Peki diyor raportör, dikkat etmen gereken şeyler yok mu, sonuçta BTS’in bir üyesisin. Jin yine döktürüyor: “Ben yapmak istediğimi yapıyorum ama bu kendime zarar verecek bir şey yapacağım anlamına gelmiyor. Uyulması gereken belli kurallar, kırmızı ışıkta geçmemek gibi. Zaten kırmızı ışıkta geçeyim gibi şeyler gelmiyor aklıma. Kafama göre yaşamak böyle bir şey değil. Böyle insanlar da olabilir, illa kırmızıda geçmek isteyen, ama ben değilim (haha).

Raportör bu sefer albümde kendinle ilişki kurduğun parçalar ne diye soruyor. Jin, aslında, hangi parçayla bağım var diye hiç düşünmedim diyor (haha), ama beğendiğim parça var: “Blue § Gray“. İlk dinlediğimden beri hastasıyım, demosunu defalarca dinledim [Parçayı yapanı da seveni de bir öpesim geldi bu noktada].

Jin “Blue § Grey” için parçada sizi düşündüren bir alan (space) var. Sizi kendi kendinize düşündüren, anda kaybolup gittiğiniz bir zaman kesiti. Bunu bu parça dışında bir de “Spring Day“de hissettim diyor. [Wowww].

Jin artık hiç bir şey için gereğinden çok fazla düşünmediği ve bunu bir defans mekanizması olarak kullandığını vurguluyor. Çok derin düşünmezsen, hemen şu an çok sıkı çalışabilirsin bir iş üzerinde. Ama durup ben ne yapıyorum diye derinlemesine düşününce çaba göstermeyi bırakmak için bir sürü sebep bulabilirsin…” [Jin olayı resmen aşmış, çözümlemiş…]

Evet, röportajın öne çıkan anları bunlardı. Cidden çok güzel bir röportaj olmamış mı? Jin farklı düşünen, hislerini “samimi” yaşayan biri. Bu röportajdaki cevapları beni derinden düşündürdü.

Doğum günün kutlu olsun ay ışığımız.